Kuşlar, Balıklar Ve Şairler Yıllar önce kuşları çalınan mahalledeki bir abinin, “Sen güzel konuşuyorsun. Kuşlarımı çaldılar gece. Benimle karakola gelip durumu sen anlatabilir misin” ricası üzerine, birlikte karakola gittik. Karakol amiri, şikayetçi abiyi karşısındaki sandalyeye oturttu. Ben olanları ayakta anlattım, karakol amirine. Bana bakmadan dinledi beni. Sonra şikayetçi abinin gözlerinin içine sert bir ifadeyle bakarak, sakin sakin şunları dedi: “Biliyor musunuz, üç şeyden nefret ederim. Bir, sabahın köründe denizin kenarına dizilip balık tutanlar, iki, damlarında kuş besleyenler ve boş boş düşünüp şiir yazanlar. Ben onların anasını...” O gün anladım ki ben kuşlar, balıklar ve şairler aynı anneden akrabalar.