Ha yaşamışım, ha yaşamamışım! Senin olmadığın yerde Allah’ım düşürmesin bu devleti, dalgalanmadığın derde Bayrağım; burçlarda süzül daim, girmesin aramıza perde Uğruna kim geçemez ki canından, kan da gider, belki ser`de
Doğacak günün şafağıdır rengin, umuda yelken açarız Beyaz hilaline aşkla bağlanıp, yüce dağları aşarız Yıldızın aydınlatır ufkumuzu, tehlikelere koşarız Sen, kanat çırptıkça mavi göklerde, yaratan Rab’ba taparız.
Ana rahminden kıyamete kadar, herkes seninle korunur Bugün nöbet tutanların yerine, yeni nesiller bulunur Bu bayrağı taşımakla; Şerefli Türk evladı olunur Seni severek ruhu teslim eden, senin gölgene konulur.
Nice canlar şehit oldu uğruna, sevdan yürekler dağlasın Sensiz bir vatan yıkılmış virane, halkımız kara bağlasın Göz pınarlarından akar nehirler, günü gelince çağlasın Milletim koştu al ışıklı yoldan, sevenler sessiz ağlasın.
Ya Mucib, ezan kalbimizin aşkı, bunu bayrakla paylaştı Fahri Kainatın izinden gidip , Hak rızasına ulaştı Din`i, vatanı ve namusu için, hiç durmaksızın savaştı Bayrağımızın altında beslenen, hainlerle karşılaştı.
Mukaddes vatana, mukaddes canlar, kan verdi bayrak uğruna Girmedi şanlı ecdat, sende girme, çapulcunun uyruğuna Aldanma; düşmanların dostluğuna, düşmeyesin kuyruğuna Canım sağ oldukça her an hazırım, bayrağımın buyruğuna.