Türkiye'de "sivil anayasa" yapalim tartismalari söz konusu oldugunda, çogu kez 1961 ve 1982 Anayasalarinin toptanci bir yaklasimla ve ayni düzlemde degerlendirilmesi önemli bir paradokstur. Zira günümüz dünyasinda yalnizca kavramlar degil, ayni zamanda temel hukuksal belgeler de tarihsel ve toplumsal baglamindan soyutlanmakta ve bir anlamda kafa karisikligi yaratilmaktadir.Çalisma; anayasa-sivil toplum iliskisinin anlasilmasi açisindan önemli bir inceleme alani olan 1961 ve 1982 Anayasalarina, dönemlerinin tarihsel ve toplumsal gerçeklikleri isiginda yaklasmaktadir. Bu çaba, Türkiye'de sivil toplumun gelisim dinamiginde, anayasalarin oynadiklari role iliskin tartismalara kafa karistirici degil, tersine fikir açici katkilar sunabilmeyi hedefleyen bir tavirdir.