Demokratik sistemlerde medya; normatif bir islev olarak demokrasinin isleyisini ve demokratik siyasetin toplumsal düzende saglikli bir yapiya kavusmasini saglama görevini yerine getirme sorumlulugunu tasimaktadir. Bu sorumluluk dolayli olarak medyanin demokratik kültürü yayginlastirma ve toplumsal bilinçte yeniden üretme görevini de üstlenmesine neden olmaktadir. Iste bu noktada, bu çalisma Türkiye'nin demokrasi serüvenine medya ve demokrasi kültürü penceresinden bakarak, Türkiye'nin toplumsal tarihini okumada farkli bir bakis açisini kazandirabilme amaciyla kaleme alinmistir. Özellikle demokrasi kültürünü yayginlastirma görevini üstlenen medyanin ve gazetecilerin Türk siyasal hayatindaki en önemli kirilma noktasi olan darbe dönemlerinde benimsemis olduklari demokratik tutum; bu çalismanin odaklandigi temel sorun olarak ele alinmistir.